3 Mart 2013 Pazar

Bir Pazar Akşamı


Herkeze Merhaba bu haftanın son günü ve gecesinden.Hızlı ve yoğun bir hafta sonu geçirdik kızım ben ve eşim.Evet eşim...Şimdi duyar gibiyim hani eşin Antalya'ya gitmişti çalışmaya der gibisiniz:) 3 günlük bir eğitim için Ankara'ya geldi.Bizde fırsattan istifade edip,perşembe kızım okuldan çıkınca hemen otobüsle Ankara'ya gittik,4 saat sonra eşime kavuştuk, o bütün gün eğitimdeydi,ertesi günde onunla kahvaltıya bizde erken indik birlikte kahvaltı ettikten sonra o eğitime biz odaya öğlene kadar zaman geçirip.Ver elini alışveriş merkezine...yemek yedik kahve içtik kızımla alışveriş yaptık,çoktandır almak istediğim şeyleride aldım.Eşimle buluşunca yemeğe gittik nereye gidelim derken Çukurambar'da Madoya sık sık gideriz hatta ilk günümüzde de orda salata yedik,hadi bugünde oraya çok yakın olan Kolcular Kebaba gidelim dedi,kızımızın et yememesine inat gittik nasılsa orda lahmacun yer onunda karnı doyar diye düşündük.Süper bir yerdi harika bir kebap yedik,çok zengin ikramlar vardı mezelerden yemekten sonra 4 çeşit gelen tatlı meyve ve çay yok artık dedirtti.Çok da mantıklı bir hesap ödedik o lezzete o ikramlara azdı bile.Eğer yolunuz Ankara'ya Çukurambar'a düşerse gidin gidin mutlaka.Amca çocukları her yere dağılmış nerde ise büyük şehirler de şubeleri varmış.Öğrendik Antalya'dada varmış artık müdavimi oluruz.Biz güzel ve lezzetli kebap için Adana'ya gitmeyi düşünüyoruz (gerçi gene gideriz) ama benze hiç aratmadı.
Yine uzatmayayım diyorum ama yine uzattım :)) herne ise işte eşim dünde eğitimden sonra bizi eve getirdi,Hem o evinin özlemini gidersin hemde bizde onunla hiç olamazssa bir sabah birlikte uyanalım istedik,güzel bir kahvaltı ettik sohpet ettik Türk Kahvesi eşliğinde,her gün konuşuyoruz ama 3 haftadır onun gözlerinin içine bakmadan konuşmak bana uzak geliyor.Herne ise duygusala bağlamayalım:((((ağlarım yine.
İkimize de iyi geldi sohpet etmek,kızımızda iyi geldi bu kısa kavuşma.Nisanın ilk hafta sonu kızımın okuma bayramı var o haftaya kadar bir süpriz çıkmasa görüşemeyeceğiz.Yine özlem dolu günler beni bekliyor anlayacağınız.
Onu uğurladıktan sonra çamaşıra aldıklarımı yerleştirme derken akşam olmuş.Kızımın ödevlerini yaptırıp yemek işine giriştim ,bu gün pazar akşamı,okul çocuğu olanlar bilirler bu akşam evde bir telaş vardır.ödevler yapılır,formalar yıkanır,çocuklar banyo yaptırılır,çantalar kontrol edilir,harçlıklar konulur.Aklıma çocukluğum kardeşimle hazırlanışımız geldi.Banyodan çıkıp ta soba karşısında ısınışımız,annemin çamaşırlar sobanın üstünde kurutuşu her seferinde birşeylerin kenarının köşesinin yanışı:))))geldi.
İşte böyle telaşlı bir pazar akşamında yayın yaparken kendimi buldum.Eşimin sevdiği ve kızımın sevdiği yemekler adı altında bir etiketleme yapmaya karar verdim.Eşimin evde olduğu zamanlarda yağtığım arşivden bir yemek tarifi vereceğim.Yaparsanız beğeneceğinizi düşünüyorum inanın çok lezzetli bukadar kebaptan konuşunca size gerçek bir kebap tarifi vermek istedim doğru zamanmış.






Patates Püreli Tepsi Kebabı
Kırmızı biberin bol zamanıyıdı,ama geçen gün marketten aldım eşim gelecek diye közledim buzluğa attım bu sabah kahvaltıda yedik yazı aratmayacak bir tadı vardı.Yani bahane yok alın ve yapın:))))
2 tane közlenmiş kırmızı kaba biber
350 gr kıyma(üç kişilik)
maydonoz,1 yemek kaşığı yoğurt,kimyon,kekik,karabiber,tuz,pulbiber
2 yemek kaşığı irmik ve bir küçük soğan rendesi
hepsini yoğurun özdeşleştirin,köftenizin güzel olmasını istiyorsanız çok yoğurun.
3-4 patatesten püre yapın.isteğe göre miktarda kaşar peyniri rendeleyin(bu kızım için et köfte sevmediğinden herşeyin üstüne peynir koyuyorum)ama  lezzet de kattı.
Kıymayı bir siniye yayıp bastırın ve fırında pişirin yağını verdiğinde üstüne püreyi ve kaşar peynirini koyup peynir eriyene kadar pişirin.En son kuzenim eşi ile geldiğinde de bu yemeği yaptım onlarda çok sevmişlerdi.E ne duruyorsunuz alın size bu hafta ne yapacağım derdinden kurtulmak için bir tarif...
Güzel sağlıklı bir hafta diliyorum.Umarım herşey gönlünüzce olur.Sevgiler

24 Şubat 2013 Pazar

Mutlu Olma Duygusu



Bunlar sadece size:)))

Herkeze Selamlar sevgiler hemde en kocamanından...Şuanda bu yazıyı yazarken inanın o kadar mutlu ve duygusal bir havadayım...Sizin yüzünüzden ...Bugün kaç gündür açmadığım  bloğuma bakıpta varsa yorumları yayınlıyayım diye girdim ve  ne gördüm sizin harika yorumlarınızı,beni motive eden, hep daha iyi olma çabasını canlı tutan , beni şevklendiren ve sürekli ileriye gitmemi sağlayan tüm blogcular tanıdıklarımda ,tanımadıklarımıd., Tanıdıklarım siz benim bu pasta işine ilk girişimi neler yaptığımı ve kursa gitmeden kendi çabalarımla az da olsa yol katettiğimi bildiğiniz için güzel sözleriniz ve düşünceleriniz.Tanımadıklarım ise özellikle pastacılar, yaptıklarını beğenipte gıpta ettiğim nasıl yapmışları bulmakla zamanımı nette geçirip kafa patlattığım kimi zaman onlara bıraktığım hayranlık dolu yorumlarım.Eğer onlar olmasa o örnekler olmasa ben bu çizgide olurmuydum bilmiyorum.Bir yıl oldu bu serüvene başlayalı gerçi ilk gerçek şeker hamurlu pastamı Mayıs ayında yapmıştım sıcak bir Mayıs Pazar günüydü.Neye dayanarak nasıl bir cesaretle ben bu pastayı yaparım dedim ilk müşterime hala kendime inanamıyorum.Kendimi cesaretsiz ve hırssız bir insan olarak bilirdim.Ama ne olduysa 35 yaşıma girmem ile oldu.Hayat öyle hızlı aktı ki ben durmak olduğum yerde hareketsiz ve üretkensiz daha fazla duramadım.Sanırım bu kırılma noktası idi ve kocaman .Farkındalık...Sanırım bu duygu ile ben bu işe giriyorum yaparım ederim laflarıyla büyük bir cümle kurdum.Hem hiç yapamam dediğim araba kullanma ehliyet alma olayına hemde benden geçti artık iş hayatı derken birden kendi ekonomik özgürlüğüme kavuştum.Burda sadece Şikür demek istiyorum.Aklıma başka hiç bir şey gelmiyor,birde tabii önce eşime ve size bana destek olduğunuz için teşekkür etmek istiyorum.
Hiç bugün aklımda yokken tarif vermek bu duygu ve coşku ile bizim evde çok sevilen kime yaptıysamda hep beğenilen bir tarifimi vermek istiyorum.
Ben buna Patates Mantısı diyorum,aslında çok kararsız kaldım arşivde öyle güzel tarifler varki kimi bir pazar kahvaltısını için düşünülmüştü kimi 5 çayına yada sevdiklerinizle güzel bir akşam yemeği ama dedimki hem çaya olur hem akşama hemde karın acıkınca hemen hazırlanan bir tarif olsun...

Patates Mantısı
5-6 patates
1 orta boy soğan
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
6-7 kaşık un gerekirse ilave edilebilir.
1 paket kabartma tozu
tuz,karabiber ,kekik ve pul biber ne kadar isterseniz..
sosu için
sarımsaklı yoğurt ve salçalı yağ
Patatesleri ve soğanı küçük küçük küp şeklinde doğrayın,bir kapta bütün malzemelerle karıştırın bir yağlanmış bir tepsiye yada borcama dökün çok ince bir tepsi olmasın.200 derecede üstü kızarana kadar pişirin.
Kare kare kesip üstüne yoğurt ve salça dökün işte size kurtarıcı bir yemek.
Sormayın ben buara bu yemek konusunda çok dertliyim.Bildiğiniz üzere kızımla yalnız kaldık zaten yediği şeyler belli yaptığımda bu ara ikimiz tarafından iştah ile yenmiyor.Bidahi kaydım da bahsederim bu durumdan.
Bir önceki yazımda iki kardeşe aynı gün pasta yaptığımdan bahsetmiştim işte şimdi onlar...

                                                    Vanilyalı pandispanya ve vanilyalı pastacı krema,muz

                       Sanırım bu pastayı pastacı rapunzelde görmüştükO gün arkadaşımla çocuk ve bebeğin yanında bakınca aklım biraz karıştı ama umarım doğru kişinindir.

                                               Çikolatalı pandispanya ve damla çikolata

19 Şubat 2013 Salı

Günler Gelip Geçerken...

Günler günleri kovalıyor zaman akıp gidiyor...Böyle geçerse yaz hemen gelecek bana:)))eşimin yanına bir çırpıda gidicez kısmetse,bugünler gezmelerle yoğun eşimin eski çalıştığı yerin genel müdürünün eşi gelince biz yoğun programlar yapıyoruz.Bebek görmesi ,ev için hayırlı olsunlar ve gün tabiki birde gelenekselleşen Has fırın kahvaltımız...Geçen hafta sonuna doğru Cuma Cumartesi hiç durmadım,kızıma söz verdiğim ikici doğum günü partisini evde anaokulundaki en sevdiği arkadaşları ile gerçekleştirdik.Bu yıl kızımın minnie mouse yılı ikinci pastası da minnieli oldu...Bu sefer pasta beni hiç üzmedi bazen sıkıntılar yaşardım ama kaplamada bu sefer çok rahat istediğim oldu.Sömestr tatiline gitmeden 2 gün önce Cuma günü için 3 pasta yaptım bir günde ilk defa kendi rekorumu kırdım.Sevdiğim bir arkadaşımın iki oğlu bir gün arayla doğmuştu ama biz 2 ayrı pasta yapıp aynı gün doğumgünü kutladık.Biri 1 yaşına girdi arkadaşım onun pastaının küçük ama özellikli olmasını istedi,ikinci oğlu kızımında arkadaşı o kendi siparişini verdi Ayça teyze içi çikolatalı olacak üstünde araba olacak...Çok net benim içinde kolay oldu.Diğer pastada kızımın sınıf arkadaşlarına verdiğim söz hatırlarsanız okulun ilk günü uğurböceği yapmıştım,Kızımın pastasınıda çok beğenmişlerdi ben sınıfa girince hepsi üstüme atlayıp Ayça teyze biz seni çok seviyoruz sen güzel pasta yapıyosun deyince eğer karne iyi gelirse söz size bir pasta yapıcam dedim ve zevkle kızımın yaptığı resimlerdende ilham alarak bir pasta yaptım.Düzenli çalışınca, plan program yapınca aksaklık olmadı,benim için de sonuç çok iyiydi elbette hatalarım var,ama hiç kursa gitmeden bu aşamada olmam beni şevklendiriyor.Okadar bodoslama kalktım ki bu işlere ne deli cesaret yaparım dedim neyime güvendiysem ama şaşırmadım tökezlemedim...Umarım çok çok daha iyi olurum...Hatalarımı eksikliklerimi biliyorum bu yıl bunu üstüne gidicem...
Bu pastaların hepsini biranda göstermeyeceğim arkadaşımın oğullarına yaptığımı sonra,önce kızımın sınıfının pastası sonrada okuldaki pastası....


İki pastada Vanilyalı pandispanya ve içi muzlu idi.












Herkeze güzel günler dilerim...Sevgiler

14 Şubat 2013 Perşembe

Sevgililer Günü


Eşim Antalya'dan bana bunları göndertmiş.

Uzun zamandır sevgililer gününü yalnız kutlamamıştım.Ne yapalım bu sene böyle olsun sağlık olsun diyelim.Herkesin ama herkesin kalbi sevgiyle dolu olanların sevgililer günü kutlu olsun.
Ben evime döndüm tabii okul başladı,kızımla birlikte yazın gelmesini bekliyoruz,Antalya'ya gitmek için.Anlayacağınız kalbimin yarısını Antalyada bıraktım.
Neden bukadar ara verdiğimden ve sizlere gelip yorum bırakamamın sebebini anlatayım.Zaten Antalyada pek bloğumada giremedim.Gezmekten hergün kızımı ödev yaptırmaktan,haliyle tatildeydik.Evdeki gibi değildim.Fotoğraf sorununu çözdükten sonra birde sizin bloglara giremedim.Blog haberimde ne yaptığınızı görüyordum tıklayıp geliyorum ama bir türlü açılmıyordu.Yorum yazmak için hakbuki akşamları çok fırsatım olmuştu.Eşim bakınca internet explorerdan kaynaklanan sorun olduğunu anladık.Format attırdık ama sanırım internet sürümü yavaş kaldı.Geogle chromedan giriyorum artık.Ama tabi tatilin son günleriydi bavul hazırlığı,alışveriş derken,buraya döndük bu sefer evde çamaşır,ütü ve eşim Antalya'ya döneceği için eşya topladık kızımın okul hazırlığı derken bu günde özel bir gün olması sebebiyle yayın yapmak istedim.
Geçen yıllarda yaptıklarım ve geçtiğimiz haftalarda bir ev oturmasına giderken ev sahibine götürdüğüm minik kalpli içi dolgulu kekler var...



Bu tarifler eski kayıtlarımda var.
Bunlar geçen yıllardaki yemeklerimizdi:)

Minik Kalpler

2 Bardak un
2 yumurta
yarım bardak şeker
yarım bardak süt
çeyrek bardak sıvı yağ
yarım paket kabartma tozu
2 yemek kaşığı kakao
Sosu
çikolata sos tarife göre hazırlanır.
Kek malzemesini çırpın kalıplara doldurun ama yarısına kadar,175 derecede  pişirin çikolata sosunu hazırlayın kekler soğuyunca kaşıkla dökün.
Ben tantioniden almıştım bu kalıbı dolgu boşluğu vardı.



                                                         Lahana Salatası
                                                
                                                        5-7 yaprak lahana
                                                     maydonoz,dereotu,nar,
                                                     mısır,kornişon turşusu
                                                     kırmızı biber konservesi
                                                        nar ekşisi,limon.tuz
                                                               zeytinyağ

Lahanayı az tuz ile ovun,bütün malzemeleri katıp karıştırın.Çok güzel ve hafif bir salata oluyor.Umarım yapar beğenirsiniz.

Mutlu olun sağlıklı olun.Yayını dün twiterda gördüğüm bir söz ile bitiriyorum.Sevgiyle Kalın.
istediğin an sevdigini görebilmek mi aşk'a güç katan,her an hissedebilmek mi seni sevdigini?.


Herkezin sevgililer günü kutlu olsun...

31 Ocak 2013 Perşembe

tembellik tembellik....işte geldim burdayım....

merhaba:))
Çok ara verdim ama inanın çalıştım,siaprişlerim vardı,gezdimde buara ama eşimde onbeşgün evdeydi.Eşimle bol bol vakit geçirmek istedim.Tam bir post hazırladım zor bela bu seferde fotoğraf yükleyemedim.En sonunda bilgisayara format atarak bu sorundan kurtuldum.Bloğumda bir sorun olmadığını eşimin bana hediye ettiği yeni bilgisayarda resim yüklendiğini görünce notebook ta bir sorun olduğunu anladık..Bana yazdığınız yorumlarda ne yapmam gerektiğini yazmışsınız hepinize teşekkür ederim.Umarım gerek kalmaz...





İlk öğrencimin yaptığı...eşim yaptı:)))




Çok önceden yani sonbaharda yaptığım ama sonra bir daha yaptığım yoğunluğumdan paylaşmadığım dünya mutfağından Bir Hint yemeği olan Sambusa nın tarifini vermek istiyorum.İnternette çeşitli isimlerde yazılmış ama benim öğrendiğim ve çok zamanda önce defterime bu isimle geçirmişim.Azeri İranlı bir arkadaşım var onunda bloğu var facebookta İran yemeklerinin paylaşıldığı bir sitede tanıştık.İki senedir arkadaşlığımız devam ediyor.Zaman zaman kendisine danıştığım yada onun da bana sorduğu sorular oluyor.Leila Amerikada yaşıyor.2 yıl önce bahsettiğim facebooktaki sayfada bir börek tarifi ilgimi çekmişti ona hemen sordum ve bana tercüme etti,o gün bugün yapılmak üzere sıradaydı.Sonbaharda denedim ama internettende araştırdım.Türkiye de epey bir yapılmış bir kaç blogda ve yemek tarifleri sitelerinde vardı.Soslarına baktım ya ulaşılmaz malzemedendi yada çok acıydı.Ben Leilanın tercüme ettiği gibi yaptım.Sonuç süper yanınada kendim bişeyler uydurdum.Sonra ikinci kez yine yaptım evde sevilen bir börek oldu hatta kızım yoğurda batırıp yiyor.Bizim muska böreğini andırıyor ama içi farklı...Çokkk eski bir defterim var taa ortaokuldan beri tarif bulup yazdığım orda bu tarifin aynısını buldum.Hin yemeği Sambusa yazmışım ama hiç denememişim yanında yıldız yoktu çünkü:))))yıllar önce Alice diye bir yemek kanalı vardı  hatırlarsınız belki yada adı öyle bişeydi sanırım ordan almışım...Defterde tarifi görünce çok şaşırdım.Herneyse gelelim tarife ve böreğin ta kendisine....İşte Sambusa....

Beğendiğimiz için ikinciye bir kere daha yapmıştım...
Sambusa
yufka yada lavaş
kıyma,patates haşlanmış olacak
soğan,zerdeçal,gram masala (şart değil),kakule(olursa iyi olur)
karabiber,kızartmak için sıvıyağ.
Fotoğrafta da olduğu gibi lavaşı yada yufkayı muska böreği yapar gibi 4 parmak kalınlığında şeritler kesmelisiniz.Öncede soğan kıymayı kavurun ve içine haşlanmış pateteside ezerek ilave edin,baharatları katın soğutup şeritlere harcı koyun muska böreği yapar gibi sarın.Yağda kızartın.
Ben ilk yaptığımda sarımsaklı yoğurt ve acı biber salçasını nar ekşisi ile karıştırmıştım.
İkinci yapışımda ek olarak mayonez,yoğurt ve kapari ile karıştırdım.İnternette araştırmam sonucu bu böreğin acı sosla yenildiği ve yeşil bir sos ile servis edildiği...Eğer merak edip bu böreği yaparsanız mutlaka sos yapın derim ben...
Çok geç oldu...Bu tarifi vermek için ama,inanın ciddi çok yoğunum..   
                                                         
Aslında anlatmak istediğim çok şey var paylaşmak istediğim çok resim var...Buaralar epey iş yaptım ama bir sonraki postta artık.
Ama çok detaylara girmeden şimdi nerde olduğumu bizim için yeni gelişmeler olduğunu bundan sonra hayatımızın farklı noktalarda olacağından bahsetmek istiyorum.
Aranızda bazıları özellikle Antalyadaki blogcanlarım.Ayşecim,Evrencim ,Türkan,Öznur,Salişe söyledimmi hatırlamıyorum ama bazılarınız diğer arkadaşlara yaptığım yorumlardanda anladı hatta bana sordular ama yoğunluktan cevap yazamadım...
Biz Antalya'ya taşınıyoruz.
Eşim burda başka bir fabrikadan gelen teklifle Şubat başı işe başlıyor.Bizde kızımla okul bitince taşınacağız.Eşimin ailesi burda yaşadığı için gönlüm rahat o yüzden eşimin 4 ay bizden ayrı kalması,kalacak yer sorunu olmadığı için bir sorun teşkil etmeyecek.
Bizde sömestr tatili nedeniyle şuan Antalyadayız.Haftaya Cuma dönüyoruz evimize kalbimizin yarısını burda bırakarak ama mantıklı bir karar vermemiz gerekiyordu kızımız için,benim için taşınmamızı yaza ertelemek doğru olan karardı.
Biliyosunuz ben 1 yıl oldu sipariş üzerine iş alıyorum tam yeni para kazanmaya başladım adım yeni yeni duyuldu,kızım 1.sınıfta,ben bu yıl hem eğitim almak istiyorum hemde Çaycumada benden poğaça,kurabiye salata ve pasta kursu almak isteyen birçok arkadaşım var,onlarada gider ayak bildiklerimi öğretmek istiyorum.
İşte böyle ...devamı bir sonraki postta:))))Hepinizi çok seviyorum.
Yorumlarınız için teşekkür ederm.Sevgiler










23 Ocak 2013 Çarşamba

yoğun günler

Herkeze selam,Ben iyiyim sadece yoğun günler geçiriyorum...İşler güçler devam...Bloğumada resim yükleme prpblemi var o yüzden yazı hazır olduğu halde resim yüklenmediğinden yazımı yayınlıyamadım....En kısa zamanda bu sorunu bir bilene sorup yazıyı yayınlıyacağım...
sevgiler

1 Ocak 2013 Salı

Yeni yeni Başlangıçlar...

Acısı tatlısıyla koca bir yıl dün taa arkamızda kaldı.Beni takip eden arkadaşlarımın,blogcanlarımın Çaycumada bloğumu okuyan tüm arkadaşlarımın yeni yıllarını kutluyor,yeni senenin herkes için önce sağlık,mutluluk,başarı ve huzur getirmesini dilerim.Ben yorgun olduğum için evden dışarı çıkmak istemedim.Dün saat ikiye kadar tembel tembel internetin başında otururken birden akşama hazırlanmam gerektiği aklıma gelince son süratle çarşıya çıktım bir çırpıda alışverişi tamamlayıp,evin yolunu tuttum saat dört olmuştu bile neler yapacağımı alışverişe çıkmadan önce kararlaştırmıştım.Bir tek pasta yapmak aklımda yoktu facebookta pastacı arkadaşların yeni yıl pastalarını görünce bende geleneği bozmayayım dedim ve menüye onuda ilave ettim.Kendimede şaştım bu kadar kısa sürede bunları hazırladım sözde yorgundum elimi kıpırdatacak halim yoktu.Birara başım dönüyordu,eşim gelene kadar çoğu bitmişti onunda ufak tefek yardımı ile soframızı hazırladık...Artık bu yıl geçti ama bir dahaki seneye size bir alternatif banada arşiv olsun diye herşeyi resimledim.Hatta dün kendime kızdım neden eski kayıtlarımı yayınlamadımki diye:(((Herneyse işte soframız...
Karınca kararınca birşeyler yaptım işte...Geçen yıl hem annem vardı hemde eşimin arkadaşı bu yıl yalnızdık ailece bir yeni yıl yemeği yedik.Ben klasik yeni yıl yemeklerimi yaptım.
İç Pilav
Mısır Gevrekli Tavuk(bu klasik değil)
Rus Salatası
Kırmızı bibere sarılmış peynir
Paçanga
Tulum Peyniri
Çerez tabağı
Yalancı Tiramisu







Bu yaptıklarımın tarifleri eski kayıtlarda yılbaşı yemeği diye daha önce verilmişti.Bugün tarifini vermek istediğim yemek mısır gevrekli tavuk finger.Bir çok kere yapıp ama hep misafirlerim olduğu için bir türlü fotoğrafını çekememiştim.Evdekiler alışık yemeden önce dakikalarca beklemeye ama misafirede durun yemeyin çekicem diyemiyorum tabii.
Bu tarifi yıllar önce televizyondan öğrendim.Kime yaptıysam çok beğendi ve sevildi,üstelik kızartılmıyor fırında pişiriliyor.Yapımıda çok kolay ve tadıda çok güzel işte tarif ...



Mısır Gevrekli Tavuk Finger
Yarım kutu krema
Tavuk incik-Tavuk göğüs fleto
1 çay kaşığı zerdeçal
1 çay kaşığı curry
2 çay kaşığı hardal
1 yemek kaşığı soya sosu
biraz kekik
bol miktarda şekersiz mısır gevreği
Malzemeleri kremayı katıp karıştıralım.Tavukları bu sosa atalım karıştırıp en az yarım saat buzdolabında bekletelim benim 1-2 saat bekledi.
Derin bir kaba mısır gevreklerini koyup elimizle yoğurup parçalayalım.Fırın tepsisine yağlı kağıdı serelim.Tavukları mısır gevreğine bulayıp tepsiye dizelim.Ön-arka çevirerek pişirelim.(Bunun yanına en güzel colleslow salatası yakışıyor.Benim bloğumda arama yaparsanız tarife ulaşırsınız.)Umarım yaparsınız ve seversiniz.Özellikle haftasonuna çok  yakışır bu yemek:))))Kızartılmadığı için hafifte oluyor bilginize...Hepinize yeni yılda güzellikler dilerim.Sevgiler