8 Ekim 2012 Pazartesi

Sonbahar ve İstanbul Özlemi...


Herkeze mutlu sağlıklı güzel bir hafta olmasını temenni ederek başlamak istiyorum.Buara etrafımda ve blog arkadaşlarımda yakınlarında  ve bende de olmak üzere bir sağlık problemi olmakta.Umarım hepimiz bir an önce iyileşir eski sağlıklı günlerimize kavuşuruz.Maalesef sağlığımın elden gidene kadar vücudumuzu kendimizi hoyratça harcıyoruz.Dün bu güneşi bidaha nerde bulucaz diye yine piknikteydik.Gerçi biz havalar soğuyuncada gidiyoruz ama bu havalarında kıymetini bilelim dedik.Bol bol yedik ,eğlendik.Güzel bir pazar geçirdik.Öyle planlanan bişey değildi biz evde film izliyorduk ben mutfağa bir tarife bakmaya geldim eşimin telefonunun çaldığını duydum.Pikniğe gidelim deyince eski komşumuz hep bahsettiğim Nurhan ablamın İranlı eşi...Hadi gidelim dedik.1 saatte hazırdık.Yine bir hafta başı ve eşler işte çocuklar okulda biz evin işlerini yaparken yoğun bir haftaya başlıyoruz.
Sonbahar....Benim en sevdiğim mevsim Hazan bir mevsimin bitişi bir mevsimin başlayışı...

Uzun zamandır Eylülü sonbahar gibi yaşamasakta rüzgarıyla akşamın serinliğiyle güneşin çok kızgın olmamasıyla azda olsa bize sonbaharın gelişini hatırlatır.Ama Ekim öylemi!İyiden iyiyye sabah,akşam ve gündüz hava sıcaklığı hissedilecek derecede artar.Güneşin yakıcı bunaltıcı hali zevkli hale gelir.Gölgeden geçince üstünüze birden vuran güneşin ışığıyla içiniz ısınır asla şikayet etmezsiniz.Benim sonbahar hayatımda önemli bir yerde teşkil etmektedir.Eşimle Kasımda flört etmeye başladık,Kasımda nişanlandık.Ekimde evlendik.Çarşamba günüde evlilik yıldönümümüz ama ben yarın bir aksilik olmazssa dişimden ameliyat olacacağım için haftasonuna erteledik kutlamayı.Çok şık bir pasta yapmak istiyorum bakalım KISMETSE.Geçen yılda ben ogün çok hastaydım kutlamamıştık ve ertelemiştik daha sonra bazı sebeplerden dolayı unutuldu gitti.Ne yapalım sağlık olsun dedik seneye kutlarız dedik.İşte şimdi yine benden kaynaklanan bir sağlık sorunu....Üzüldüm ama haftasonu çok umutluyum.
Sonbahar deyince tabii hayatımın büyük bölümünün İstanbulda geçmesiyle aklıma hep orası geliyor ve ordaki manzaralar...




Yıldız parkı sararmış kısmen dökülmeye başlamış ,kızıla boyanmış ağaçlar,Beşiktaştan Ortaköye doğru uzanan yol ayaklarının altında ses çıkaran yaprak örtüsü,Taksim Parkındaki çay bahçesi hala orası varmı gerçi bilmiyorum.Boğaz Hattı ile vapur gezisi ve Adalar.Emirgan korusu ve deniz kenarındaki çay bahçeleri.Özledim...Eskiden fırsat bulup yılda 4-5 kez gidebiliyordum.Ama kızımın doğumu ve sonrada okula başlaması ile İstanbulda gezmek bir hayal oldu.En son gittiğimde sıcaktan ve yol çalışmalarından çıkmadık.Ve onun öncesi maalesef 2 gidişimdede hep vefat nedeniydi 10 gün kalmama rağmen adımımı evden çıkaramadım.Unuttum aslında İstanbul'u dışarda yürümeyi.Aklıma geldikçe İstanbul bir ahhhh deyip geçiyorum.Hep başka sefere sağlık olsun deyip geçiyorum.Bu kasımdada bir 2 günlük kurs için gidicem ama bütüngün kursta olacağımdan biryere gitmeden döneceğim maalesef.
Size bugün vereceğim tarif benim taa İstanbuldaki hayatımın ta kendisi aslında.Üniversite hayatım olsun yada bir sokak gezimde bıkmadan usanmadan yediğim ve en çok yemekten zevk aldığım sokaktaki tek yiyecek.ÇATAL...Evet çok severim ve simitten daha çok severim.Maesef İstanbul simidi benim biraz midemi rahatsız ettiğinden midir bilmem ben tercihimi eğer sokakta karnım acıktıysa ÇATALDAN yaparım.Üniversiteden çıkınca vapurdan çıkıp otobüs durağına gidene kadar midemi bastırmak ve akşam yemeğine de daha çok olduğundan açlığımı bastırmak için çok severek yerdim.Burda yok pastanelerde zaten burda sokakta simitte yok:))
Çok uzatmadan ve buarada Porselen Demlik Çay Saatine uygun oluşundan da arşivimden bugün bunu yayınlamak istedim.
Hadi Buyrun Bakalım.


İstanbulda Çatal ve Simit satılan seyyar araba...


Tatlı gevrek mis gibi Mahlep kokusu...


Bu tarifle canım ne zaman Çatal isterse yaparım.Kolay ve pratik bir tarif.
ÇATAL
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı eritilmiş margarin
3 yemek kaşığı mahlep
1 yumurta akı içine sarısı üstüne
1 tatlı kaşığı şeker
1 çay kaşığı tuz (siz en çok hangisini severseniz yer değiştirin)
aldığı kadar un
üstüne çörekotu ve susam
Malzemeyi yoğurun elinize küçük  ceviz kadar bir hamur alın tezgahta elinizle çubuk yapın.Aynısını tekrar yapın ve önce iki ucunu sonra diğer uçları birleştirin.Yağlı kağıtta üstüne yumurta sarısı sürüp çörekotu ve susamla birleştirip.170 derecede üstü kızarana kadar pişirin ılındıktan sonra tepsiden alın ve servis edin.Afiyet olsun.Umarım sizlerde severek yapar ve yersiniz.
Bu tarifim 76.Porselen Demlik Çay Saati Etkinliğine ev sahipliği yapan Füsuna gidiyor.Bol tarifli bir etkinlik olsun diyorum arkadaşıma çok da güzel fikirler ve tarifler var burdan onun bloğunada bakabilirsiniz.http://www.fusununmutfagi.blogspot.com/
İyi Haftalar ve kucak dolusu Sevgiler...

15 yorum :

  1. ne guzel gezmissin sonbaharda dolasmissin.sefaniz bol olsun.

    YanıtlaSil
  2. Harika görünüyor, mevsimle birlikte çay ve simit zamanı başladı:))

    YanıtlaSil
  3. yaa benimde istanbul hasretimi depreştirdin :( bu arada şimdiden geçmiş olsun ,yıldönümünüz kutlu olsun ve ayşe yamanın kursuna mı gidiyorsun merak ettim ?

    YanıtlaSil
  4. Canim bende ahh Istanbul diyorum ve eline saglik diyorum.
    Bazen benim de midemi agritir.. Ama simitcide satilanlar oyle yapiyor. Simitsaraylarindaki oyle degil.
    Bir tane aldim su guzelim cataldan.. Yerine sevgimi biraktim canim..
    Sevgiler..

    YanıtlaSil
  5. Çok geçmiş olsun canım. Pastanı sabırsızlıkla bekliyorum :) Çatal da nefis görünüyor. Ellerine sağlık, İstanbul'a geldiğinde alırsın artık bol bol :) Kucak dolusu sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. sonbahar'ın yeri bende de çok başkadır,bizde eylülde tanıştık ve 2 yıl sonra eylül'de evlendik,çok severim sonbaharı.çatalı çok severim ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  7. Aaaa sonbahar benim mevsimim ve her sarı yaprak beni anlatsın demiştin sana.. Şimdi göremedim dediklerimi. Sonbahar rüzgarlarımı aldı gitti ki..

    YanıtlaSil
  8. Pozitifim Mehtabın blogunda bahsettiğin kıvrık böreği bulamadım nerdeki?...

    YanıtlaSil
  9. canımmm gözümden kaçmış afedersin...ben dukanı 12 gün kaçamaksız yaptım 4kg verdim..ammma eşim ,annem ve arkadaşlarım çok kızdı betin benzin solmuş diye..normal az yiyerek ve hamur işi tatlıyı hayatımdan çıkararak 5 kg oldu verdiğim..ammmaa aklım fikrim hala dukanda çünük harika kilo verdiyor..yulaf kepeğğini migroslarda bulabilirsin doğalsan marka.facebook dukandiyetitarifleri sayfası var harika bir sayfa takıl oraya müthiş tarifler var...öptümmm çok çok çokkk

    YanıtlaSil
  10. TARİFİNİZİ YAYINLADIM ÇOK TEŞEKKÜRLER ELLERİNE SAĞLIK

    YanıtlaSil
  11. Uzakta olsam okuyunca İstanbul'a özlem çekebilirdim ama anlattığınız yerlerin tam ortasındayım. Yalnız çatal olayı çok uzun senelerdir aklımda yoktu, bir de tarif geldi arkasından süper oldu. Size çok çok geçmiş olsun, eşinizle ve çocuklarınızla nice mutlu, sağlıklı, şanslı yıllar diliyorum.

    YanıtlaSil
  12. canım beim ziyaretin için çok teşşekür ederim.gelmemem söz konusu bile olamaz.1-2 gün netim yoktu.o arada kımseyi ziyaret edemedim.yeni yeni geziyorum.kusuruma bakma canım.öpüyorum çok.

    YanıtlaSil
  13. Canı benim haklısın insan sağlığını kaybedene kadar anlamyor kıymetini..:))
    Sen nasıl odun,şu anda iyimisin ?
    Yaz bana olurmu,Allah yardımcın olsun..
    Çatalı bend eçok severim canım..
    Ellerine sağlık.

    YanıtlaSil