31 Mart 2012 Cumartesi

HAFTASONU....

Herkeze merhaba sevgili arkadaşlarım.Ben yine çalışmaktayım arada bulduğum bir zamanda size bu kaydı yazıp arşive bıraktım...Siparişler kermes derken bir koşuşturma geldi geçti...Yaptıklarımın beğenilmesi benim bu yorgunluğumda en büyük ödül...Bu hafta içi bir ortak arkadaşımdan telefonumu alıp benden üç renkli yufka böreğimden istemiş olan bir öğretmen hanım,zaten gördüğünde vvovv diyerek tepsiyi elimden almıştı ve yine başka bir ortak arkadaşımıza böreği çok beğendiklerini belirtmiş...Bu işe girerken zaten tek düşüncem yaptıklarımın tadının konuşulmasıydı umarımda sağlığım yerinde olduğu sürece ilerlemek istediğim yola doğru yavaş ama sağlam adımlarla giderim...Haftasonu benim için koşuşturma ile geçti.Ben bu hafta birşey yaptım.Hiç tanımadığım ve ne zaman tanıyacağımı bilmeden Aynur ablaya (papatya şef)verilmek üzre bir küçük paket hazırladım. Ehliyet kursunda  motor dersi veren hocamın Umre'ye gideceğini öğrenince en kısa zamanda  evde ne varsa koydum pakete umarım beni yanlış anlamaz ve işine yarar gönderdiklerim.Geçen cumartesi havanın güzelliği ile sevinmiş kızımla kendimizi çarşılara atmıştık..Gerçi bu gezme bana pahalıya patladı ama...hem yemek ısmarladık hanıma hemde yeni baharlık ciciler aldık...Eve akşamüstü vardık akşamdan ne yapacağıma karar verdiğimden hazırlıklarım tamamdı.Eşim ve kızımın sevdiği bir yemek olan LAZANYA ve manavda görüp dayanamadığım taze bakladan ZEYTİNYAĞLI BAKLA annem çok sever ve eşimde 2-3 yıldır evimizde piştiğinden bu yemek evde  oda alıştı ve sevdi..Çok çabuk ikisinide hazırlayıp akşam yemeğine yetiştirdim.Gerçi eşim hadi artık pişmedimi bu yemekler diye biraz sitem etti ama ne yapayım bakla suyunu çok geç çekti...Lazanyanın tarifleri kutuların üstünde yazılı ama ben size benim yaptığım usulde anlatacağım....İşte tarifi!

LAZANYA
yarım paket Lazanya
200-250 gr kıyma
1 büyük soğan
2 tane domates
2-3 tane sivri biber(tatlı)
10 tane mantar
karabiber,tuz.kırmızı toz biber,zeytinyağ
Başamel Sosu
3 yemek kaşığı un
3 yemek kaşığı tereyağ
3 su bardağı süt.tuz,
1 su bardağı kaşar peyniri(başamel sos lazanyada daha sulu olması gerekir ve tabiikide çok.Çünkü hem arasına hemde üstüne döşenecek kuru olan makarnaları ıslatacak olmalı)Bu yüzden siz fırın kabınıza ve yaptığınız ölçüye göre çoğaltabilirsiniz...

Artık Lazanyalar haşlanmadan yapılabiliyor.Ama ben  ve eşim o eski kalın olanları çok seviyorduk.Eşim ne zaman şehir dışına çıksa baktırıyorum marketlere ama nafile artık sanırım üretilmiyor.
Kıymalı harcı hazırlamakla başladım ilk önce işe;soğanı ve sırasıyla diğer tüm malzemeleri kavurup bir kenarda beklettim.Başamel içinde önce unu ve yağı kavurup azar azar sütü ilave ettim,en sonunda da tuzunu...Orta büyüklükteki bir borcama yağ sürdüm ve lazanyaları yan yana dizdim,üstlerine  az başamel sos gezdirdim (sadece lazanyaları ıslatmak için)ve kıymalı harçtan döktüm...Lazanyalar bitene kadar tekrar ettim.En üstede kalan başamaeli döktüm ve kaşarpeyniri rendesi...kızgın fırında 200 derece yaklaşık 15-20 dakikada pişti ama fırının en üstüne koymayın birden peynir yanmasın...Kolaymış değilmi! Ama çok bulaşık çıkartıyor bu yemek ben o konuda müzdaripim...
Şimdi gelelim pişerken aklımızı alan Bakla yemeğine...İtiraf ediyorum çocukken ve genç kızlığımda pek sevmezdim ilk pişirildiğinde azıcık tabağıma alır...Ertesi gün yüzüne bakmazdım ama şimdi dolapta dinlenince de yiyorum:)))ne yapalım sağlıklı beslenmek için zeytinyağlı ve sebze yememiz şart...Pastalarını yaptığım cafenin eski şefinin aklıma gelen bir cümlesi var Valla ne yapayım Ayça hanım eğer 2 günde bir et yemezsem kendimi yaşıyor hissetmiyorum.Üstelik bunu söyleyen bir egeli eşimin memleketlisi çıkmıştı Fethiyeden gelmişti.Bana ilk Çaycuma'ya gelince nerde balık yerim nerde buranın geleneksel yemeklerini yerim dedi elimden geleni tarif ettim ama ona bir akşam yemeği sözüm vardı karalahana-mancar(Çaycuma'da yapraklı herşeye mancar derler,buraya ilk geldiğim yıllarda pazardan alışveriş yaparken teyzelerin bütün yeşil yapraklı sebzeleri gösterip kızım istermisin mancar deyince şaşırıp kalırdım hadi karalahana ya diyorsunuzda beyaz lahanaya niye diyosunuz 40 yıllık pazıya da ıspanağa da derler alışana kadar zaman geçti)dolması yapıp yedirecektim kısmet olmadı...Gitti memlekete...Ay nasıl uzatmışım  yine...tarif geldi işte burda...


Zeytinyağlı Bakla
1 kilo bakla
2 büyük soğan
1 demet dereotu
2bardak su(baklalar çok su bıraktı oyüzden siz 1BARDAK koyun derim ben...
yarım çay bardağı şeker(dediğim gibi biz şekerli seviyoruz azaltayım dedim ilk yaptım baktım tadına yok ağız tadımıza uymuyor biraz daha ekledim oda işte çay bardağı yarısı kadar oldu bu arada ilk pişirişim hep annem bize geldiğinde yapardı artık dedim bu yemeğide yapmayı bileyim)
1 tatlı kaşığı tuz ve zeytinyağ
Ben ayıklanmış baklaları ve diğer tüm malzemeleri düdüklü tencerede yarım saat pişirdim...Ve üstüne sarımsaklı yoğurtla servis ettim...
Bakla şimdi bu hafta pazarda artık yerini alacak bitene kadar yemeli ve pişirmeliyiz...Eğer kendimiz pişirip yemez isek nasıl çocuklarımızdan yemelerini bekliyebilirizki.Şuan kızım sadece tadına baktı anne yemem dedi..Hiç ısrar etmiyorum ters tepki yaratır biliyorum kendimden rahmetli babam karnıbahar için kızım ye şöyle güzel böyle güzel dedikçe inadıma  21 yaşıma kadar yemeğini yemedim.Şimdi her hafta pişiriyorum.Seval abla (Sevalce Lezzetler)kızına karnıbaharı sevdirdiğin için tebrik ederim demiş...Çünkü hep pişirdim sabırla ve yedik gözünün önünde çocuk ister istemez anne-babayı rol model alıyor tadına baktı okulda da pişti bu yemek hiç ısrar etmeden yedi hemde ne yemek bazen ikinci defa istediği oluyor...
İşte böyle arkadaşlar...Aslında size biraz da Çaycuma'da bakla nasıl pişiyor diye bahsetmek istiyorum...Buranın halkı bahçesinde ki baklayı iyice büyütüyor artık o iç oluyor bir parmak yarısı kadar. ona( eşşek baklası) diyorlar ve haşlayıp bir tabağa koyuyorlar ellerine bir tane alıp kabuğunu soyup yiyorlar...Kimilerinize ilginç gelebilir ama burda bu şekilde yeniliyor.Pazarın manav kısımlarında dışarıdan gelen halk için bu taze bakla satılır...Ahhh ben 9 yıldır burda yaşıyorum bir kaç yıldır kereviz,brokoli,enginar,bürüksel lahanası pazarda satılıyor.İlk geldiğim yıllarda manavda yine bizim gibi dışarıdan gelenlerin talepleriyle satılırdı onlarda ya kart olurlardı yada çok pahalı...Buranın dışarıdan aldığı göç fazla oluca eee haliyle arz-talep meselesi pazardaki esnafta bu sebzeleri satar oldu..Ama hala pazarda alışveriş ederken yanıma yaklaşan bir teyzenin satıcıya kerevizi gösterek bu nedirki oğlum demesine yada brokoliyi gösterip kızım bunu nasıl pişiririz demesine şahit oluyorum..Çünkü bunlara çok uzaklar evlerinde hiç pişmemiş ki annelerinden hiç görmemeişler haklı olarak şimdi tv lerde çıkan sağlıklı yaşam uzmanları bu sebzeleri gösterdikçe merak ediyorlar ama cesaret edipte alıp pişiremiyorlar...Yokmu bilen hiç orta yaşlı yada benim yaşlarımda kişiler var...Ama onlarda mutlaka bizim gibi dışarıdan gelen bir komşusu sayesinde tatmış sevmiş...Çok yakın sevdiğim bir ablam var annem yaşında brokoliyi alıp sık sık yaparak ev halkına sevdirdi...Ben de ilk geldiğimde  yoğurtlu brokoliyi ondan öğrendim evlenmeden önce babam bir keresinde kızım bunu karnıbahar gibi pişir demişti pişirdim aman o evdeki koku beni ve tüm halkı bu sebzeden uzaklaştırmıştı sadece babam yemiş ve bir daha almamıştı...Burda yaşarken komşum ben şöyle pişiriyorum deyip alıp(mantarlı ve mısırlı salatası)yapıyorum deyince ikinci denememde bizde sevdik...Hiçbirimiz bu sebzeleri çocukluğumuzda zaten bilmezdik ama eğer şimdi varsa sık sık yapmak gerekli yoksa sebzeyi sevmeyen hazır gıdalarla ve özellikle fast-foodla beslenen bir toplum olmaya doğru gideceğiz...Bir tv reklamında sonrada yemek dergisinde gördüğüm çok sevdiğim bir reklam var  bir çocuk mutfakta kurufasulye pilav yiyor kilosu da gayet normal,sonra başka bir mutfak ve bir çocuk oda hamburger yiyor oldukça kilolu hatta obez...İyi düşünülmüş ders çıkarılacak bir reklam ama sık sık tekrarlanmalı...Şimdilik benden bu kadar sevgiyle kalın ve sebze ile kalın...

13 yorum :

  1. Çok şekersin:))))))) her şeye mancarmı derler evet derler biz küçükken bahçedeki mancarların ortasında taze soğana benzer bişiler çıkardı onları yerdik :)))) sesli gülüyorum :))) Bende üç yıldır mancara doydum desem yeridir :)) Nerdeee Ankarada laz lahanası :))) dolması nefis oluyor... Yalnız şu var ben hamburgeri de seviyorum.Sağlıklı yaşamak konusunda haklısın evet ama çok nadir fast-fooduda tatmalı :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende seviyorum Nuray hanım ama kararında...Ama bir tabak sebze yemeğini o ruhsuz hamburgerlere değişmem...Eğer İstanbula -Taksime giderseniz orda KIZILKAYALARDAhamburger yemenizi tavsiye ederim çocukluğumda tek bildiğim hamburger o idi...o hiç şimdikiler gibi ruhsuz değil:)))sevgiler

      Sil
  2. Ellerine sağlık. Çok güzel olmuş. Mutlu hafta sonları:)Kızın güle güle giysin cicilerini:)

    YanıtlaSil
  3. merhaba
    www.caycumabizim.com da ilk yazınızı yayınladık inceleyip sıkıntı varsa düzeltelim sevgi ile kalın..

    yazı linki: http://caycumabizim.com/others/yazi.php?xnumber2=1282

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okudum hiç bir sorun yok teşekkür ederim...iyi çalışmalar

      Sil
  4. Selam güzel pazarlar Ayça'cığım:)
    Çok tatlısın yazını okurken hem güldüm hem düşündüm eline sağlık canım kardeşim
    Paketini akşam aldım ve heyecanla açtım sanki evime sen misafir gelmişsin gibi bir hisse kapıldım duygulandım hiç görmediğim birinden hediye almak beni çok mutlu etti yüreği güzel kardeşim umarım birgün görüşmek de kısmet olur...
    hediyelerin için ne kadar teşekkür etsem azdır benim için hepsi çok değerli ama ellerinle yaptığın kesme hamurlar ayrıca değerli pişirmeye kıyamam onları beeennn:)
    Ellerin dert görmesin canım hocan geldiği zaman belki bir daha uğramaz diye eşime aynen senin yaptığın gibi çarşamba gün evde elime geçeni koyup bir torbaya verdim "bunlar dükkanda dursun gelen kişiye ver lütfen" dedim aslında sana mektup da yazacaktım vakit olmadı dün eşim paketimi vermiş umarım içindekileri sende beğenirsin ve kullanırsın kardeşim hatıra olsun istedim benden birde kızının yaşını hatırlamıyordum o yüzden ana sadece toka ve kalem koyabildim inşaallah oda beğenir:)
    Seni görmeden Allah için seven bir ablan var bunu hep hatırla lütfen emi?:)
    Ayrıca yemekler nefis eline sağlık yazdıkların çok hoş
    muhabbetlerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynur abla bu kadar kısa sürede eline geçmesine şaşırdım. Hocam ne kadar da sözünün eriymiş.Belki gidemez uğraşmaz hiçde tanımıyorum kendisini 2 hafta ders anlattı okadar Umreye gidiyorum deyince ders bitince hemen isteğimi söyledim hiç tereddütsüz kabul etti.Senin beğenmene ayrı bir sevindim Lütfen hepsini afiyetle ye yazında en yakın arkadaşım Jeddehta çalışıyor hatta c.tesi düğünü vardı onda söyledim yazın onada bir paket hazırlayıp göndericem...Teşekkür ederim tabiiki sen benim manevi ablamsın çok şey öğrettin bana hen blogla ilgili hemde yeni yemeklerle ilgili...Kızım Öykü 5 yaşında zahmet ettiğin yolladığın şeyler onu fazlasıyla memnun eder..Onu düşünmen yeter...benim sabun sana mıknatıs ta kızın içindi...bende yaşlarını bilmiyorum ama küçük kızın var gerçi benimkinden büyük...onlarda el emeği ben yaptım...sevgiyle kal

      Sil
    2. Canııım sende benim manevi kardeşimsin uzaklarda olsakda bu yüreklerimizdeki sıcaklığın birbirimize gelmesine engel değil:) Kızın çok küçükmüş Rabbim hayırlı uzun ömürlü etsin bahtı açık kaderi güzel olsun kıymat bilenlere nasip olsun inşaallah...
      Benim kızım 16 yaşında ve evlatlarımızın en küçüğü Oğlumun biri 24 diğeri 20 yaşında büyük oğlum nişanlı yani bir kızım daha var artık:)
      Gönlünün güzelliklerinden kopan elinin değdiği hediyelerin benim için dünyanın en değerli hediyeleriydi inan bana Allah razı olsun kardeşim...
      Kal sağlıkla minik kızını öptüm...

      Sil
  5. bende sarımsaklı yoğurtlu çok severim baklayı canım.lazanyada baklada harika görünüyor.ellerine sağlık.sevgiler.

    YanıtlaSil
  6. ellerine sağlık canım..sevgiler..

    YanıtlaSil