9 Mayıs 2012 Çarşamba

Çaycumada Hıdrellez Bir Başka Kutlanır.


Şimdi ne alaka diyeceksiniz.Hıdrellez bitti.Sen anca bundanmı bahsedeceksin dediğinizi duyar gibiyim.Ama burda bitmedi...Evet Çaycuma'da 4 gün kutlanıyor.Benim ilk geldiğim yıllarda 3 gün kutlanırdı.Daha sonra bir yerde ilave ettiler ve bu eğlence 4 güne çıktı.Eğlence diyorum çünkü burda Çaycuma' da Hıdrellez Bayram havasında geçer.Bu sene kulağıma gelen bilgilerde kutlanmayacağından eğlencelerin düzenlenmeyeceğinden söz ediliyordu.Malum Köprü faciası ve hala bulunamayan 7 kişi...Evet hala bir iz yok ve umutta yok.Artık helikopter sesinide duymuyorum.Aramaların yapıldığını söylüyorlar  havadan özellikle kuşların yoğun olduğu bölgelere bakıyorlarmış.Maalesef son bulunan naaş kuşların yoğunluk gösterdiği bir yerde tespit edilmiş.Size açık açık nasıl olduğundan bahsetmek istemiyorum.Ama anlamışsınızdır sanırım.Çok acı kimse böyle ölmeyi hak etmiyor ve hiç kimse bir yakının mezarının olmamasını ve belirsizliği ve böyle yok oluşu kabullenmeyi istemiyor.Hep haykırışlar gözyaşları bu sebepten dolayı...
Bu yaşadığımız felaketten ve ilçemizde ilan edilen yastan dolayı bende kutlanmayacağını düşünmüştüm.Burda nerdeyse bir okulun cumagünü kermesi ve pazar günlerde okula yardım amaçlı kahvaltı düzenleniyordu.Kızımın anaokuluda nisan sonu düzenlemişti yerini ayarlamış gününü bekliyorduk.Ama acı çok taze ne diyerek o biletleri satacağız ve nasıl o çayın yanında hiçbişey olmamış gibi kahvaltı edeceğiz.Ama hayat da devam ediyor.O hafta olacak kahvaltı ancak geçtiğimiz hafta yapıldı oda biletler satıldığı için.Bakalım zaman herşeyi gösterecek ve zaman herşeyin ilacı ...Size önce Hıdrellezin nerelerde kutlandığından bahsedeyim sonra size neler yapıldığını anlatacağım.

Dediğim gibi benim ilk geldiğim yıllar 3 yerde kutlanıyordu.İlk gün Çaycumanın bir bitişine yani ilçenin sonunda köylerin başlangıç yerinde olan Nadır mevkiinde,İkinci gün çarşıya daha yakın ama yine sınırda köylerin başlama yerinde olan Yeşilkent tepesinde,3.gün bildiğiniz üzere köprüyle bu ilçeyi birbirine bağlayan İstasyon mevkiinde yapılmaktaydı.Daha sonra ilçemize kazandırılan bizimde 1 mayısta piknik düzenlediğimiz Kent ormanın yapılmasıyla.Ama yine sınırda bir yerde olan Pehlivanlar mahallesinde Kent ormanın içinde yapılmaya başlamıştır.Buraya ilk geldiğim yıllarda eşimin   aynı fabrikada çalıştıkları arkadaşlarının eşleriyle gündüz buluşur evden bir şeyler hazırlar giderdik.Seyyar lunaparkın olduğu,çeşitli eşyaların oyuncakların satıldığı,kuruyemiş ve dondurmacılarında bulunduğu ve hatta bir gün için kurulan çay bahçelerinin olduğu bir panayır alanı gibidir.Yolda yürürken bakarsınız herkez elleri kolları dolu oraya doğru gidiyordur.Bazıları sabahtan akşama kadar orda durur akşamda eşleri yanlarına gelir.Yada akşamüstü eşleri ile gider gece bitimine kadar orda eğlenirler.Birde benim burda duyduğum birazda gözlemlediğim bir konu var.Şimdi Hıdrellezin ilk günü köylerden  ilçeye gelen gençler(kız-erkek)önce bakışıp birbirlerinden hoşlandıklarını belli ederler.İkinci gün bir yolunu bulur ya mektuplaşarak yada gizli köşelerde buluşarak anlaşırlar.Üçüncü gün hıdrellez kutlamasında da artık birbirlerinin sevgilisi olmuşlardır.Artık bundan sonraki günlerde erkek ve kız anlaşarak kaçarlar ve evlenirler.Ama hayat şartları eskisi gibi değil artık cep telefonu ve facebok var sanırım tanışmadan sonraki evrede birbirleriyle biraz daha gezip tanışma dönemini uzatıp evlenme kararını öyle alıyorlardır.Burda dini bayramlarda da böyle olduğunu köyden ilçeye gezmeye gelen gençlerin 3 gün içinde anlaşıp kızın erkeğe kaçması ile son bulurmuş.Bu bir rivayet tabii ben böyle evlenene şahit olmadım.Ama etrafımdaki insanlardan duyduklarım ve panayırdaki gençlerin birbirlerine bakışmaları 3 gün yan yana gezmelerini gözümle gördüm.Zaten öyle bir belli ediyorlarki kendilerini,piknik yerinde hemen onları fark ediyorsun.İşte böyle masum ve saf bir ilişki anlayışı  var burda...


Kızıma hamileyken Halk Eğitim Merkezinde tel kırma kursu almıştım.Kursdaki ablalarım 5 mayıs yani 6 mayısta hıdreellezin kutlanacağı günün bir gece öncesinde mutfak masasına 1 kase yoğurt bırakıldığını ve sabah kalktıklarında içine hiç maya konulmadan sütün yoğurda dönüştüğünü ve Hıdır ve İlyas A.S. Peygamberlerinin ruhllarının o eve geldiğini ev sahibinin bir dileği varsa yerine geleceğinden bahsederlerdi.Bende eskiden yani şu küresel ısınma probleminden önce mayıs ayında yaşanan normal hava şartlarından dışarıda kalan sütün sıcaktan belki yoğurda dönüşebileceğini düşünmüştüm ama hiç denemedim.Ben küçükken annem balkona kibritlerden ev resmi yapardı ve sabah bu resim bozulmuşsa dileğinin yerine geleceğini söyler daha sonra balkonu kapatıp odaya katınca ev yada araba resimlerini hepimizin yastığının altına yerleştirirdi.Hatta şans eseri sahip olduğumuz evi hep bu dileğe bağlardı.Hatta bir gün çok ilginç bir olay gerçekleşti.Sabah kalktık ve bir çığlık kardeşimin yastığının altındaki resmin olmadığını her tarafa baktığı halde bulamadığını söylemiş ve birz korkmuştuk özellikle ben aynı odada yattığımdan epey bir tedigin olmuştum.Saatler sonra yatağın her köşesine bakıp hatta yatağın altına bile bakıp yastık kılıfının içinde bulmuş ben kardeşimin biraz deli yatışından dolayı kendi eliyle uykuda resmi oraya sokabileceğini düşünmüştüm.Ama hala benim için bir muamma...Bende evlendiğimden beri ev,araba resimleri yastığımızın altına koyardım.Hatta bazı zamanlar eşim seyahette olduğunda bile ona orda yapmasını söylerdim.Fakat 2 yıldır yoğunluktan ve yorgunluktan bu adeti yerine getiremez oldum.Geçen yıl babamı kaybedince onun dolabında hıdrellezde gül ağacının altına asılabilmek için ev,araba sembollerinden oluşan kolye uçlarına benzeyen metaller buldum.Geçen yıl acım çok taze olduğundan elim bir türlü bunlara gidip dileğimi gerçekleştiremedim.Bu sene de pazar günü teslim ettiğim pastadan sonra yaşadığım yorgunluk ve yapmış olduğum kurabiyelerin hazırlığından dolayı bu günüde unutmuştum.Umarım seneye hala burda oturuyorsam bahçedeki gül ağacına babamdan kalan sebolleri takacağım.Bir umut...Ama bir umuttur yaşatan İNSANI...
İşte böyle bu senede ilçemizde herne yaşanıp olduysa da yinede eskisi gibi olmasada bir hıdrellez panayırı bitti.Burda yapılan anonslardan duyduğum kadarıylada bir çok köyde de Kuran okundu.Umarım hayat hıdrellez gibi neşeli,yoğun ve hıdırellezde  yaşanılan masum bir gençlik aşkı gibi olsun...Herkezin BAHAR BAYRAMI kutlu olsun...

4 yorum :

  1. çok eğlenceli geçmiş canım.buradada kutlanıyor ama orada başka güzel sanki.sevgiler canım.

    YanıtlaSil
  2. bizim oralarda da hıdırıllez kutlanır, mevlüt okunur pilav pişer bütün oraya gelenlere... güzel şenlikler bunlar ama küçük bir sıkıntı var. eğer kız 3 gün içinde anlaşıp 4. gün kaçıyorsa vay kız annnelerinin haline hele de benim iki 2 kız annesi iseniz :)

    YanıtlaSil
  3. kutlamalarınız çok güzelmiş bizim buralarda hıdrellez için özel birşey yapılmaz ya da ben bilmiyorum ama olsaydı duyardım herhalde . canım birde senin profil resmin hangisi ben her seferinde seni yorumlardan arayıp bulup takip ediyorum. eğe siteme katılırsan seni bulmam daha kolay olur. varsan da hangisi sensin

    YanıtlaSil
  4. Koşun Hanımlar koşun yeni etkinlik başlatıyorum..Hem kolay,hem lezzetli bir etkinlik olacak yine..Etkinliğimizin konusu MAKARNALAR..


    Makarna tariflerinizi bugünden itibaren bekliyorum ..Etkinliğimiz 10 HAZİRAN da sona erecektir..Keyifli ve bol katılımlı olmasını dilerim..Beni yalnız bırakmayacağınızı umuyorum..Duyurulmasını sağlarsanız sevinirim..

    YanıtlaSil